Dört yıl önce dünya kupasını izlemiş ve blogumda iki yazı yazmıştım. İlk turdan sonra ve finale doğru. O zaman birçok arkadaşımız da izlemişti kupayı. Örneğin, Hatice Saka (LowerK), koyu Beşiktaşlı olarak kupayı izlemişti. Jysra da Arnavut futbolcuları biraz takip etmişti. Şimdi bu kupayı da örneğin sevgili Küçük Hanım izlediğini söyledi, evde babasıyla. Başka kimler izliyor bilmiyorum ama sanırım ReHiTu da izliyor. Futbolla ilgilenmesem de dünya kupasını izliyorum. Ailemde futbol meraklısı çok çünkü.
Kupanın ilk turu bitti. Bol gollü ve iyi bir kupa bu. Öncelikle, futbol oldukça hızlı, genelde kısa paslarla oynanıyor, teknolojinin gelişmesi nedeniyle futbolcuların teknik düzeyi çok yüksek, fizik düzeyleri de öyle. Bu kupadaki gollerin niteliği çok yüksek. Göze hoş gelen ve insanı şaşırtan goller atılıyor. Almanya’nın elenmesi dünya kupası tarihinin en ilginç olaylarından biri. Bu kupada, isteksiz, enerjisiz oynadılar.
Brezilya, Fransa, Arjantin, Portekiz, İspanya, her zamanki gibi favorilerden. Belçika, Hırvatistan, Rusya, kupanın en iyi takımlarından, maçları gollü ve keyifli geçti. Uruguay, Meksika, Kolombiya, Latin futbolunun örnekleri olarak ikinci tura geçtiler. Danimarka, İsveç, İsviçre, İngiltere de Avrupa futbolu ve Kuzey futbolunun örnekleri olarak ikinci turda. Bir de Japonya var. Son altı takım iyi yani.
Bu turun en önemli maçı, Fransa, Arjantin arasında.Son sekiz takıma, İspanya, Hırvatistan, İsveç, İngiltere bir tarafta, Portekiz, Brezilya, Belçika ve Fransa ile Arjantin’in galibi kalabilir. Son dörde de, İspanya, İngiltere ve Brezilya kalacak gibi. Bir de Fransa, Arjantin, Portekiz’den biri. Finalde oynamasını istediğim takım ise Belçika.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder