26 Temmuz 2018 Perşembe

T'English




Biz Türklerin İngilizce öğrenmesi kolay olmuyor. Yatkın değiliz. Okumayı, yazmayı da sevmediğimiz için de zor oluyor. Az okuduğumuz için ve Türkçe grameri bilmediğimiz için öğrenmek zor. Türkçe yazmakta da zorlandığımız için İngilizce de yazamıyoruz. Türkçe gibi düşünerek İngilizce öğreniyoruz, yani T’English, Turkısh English.

Genelde zorlandığımız konulardan biri de pronouns, zamirler yani. Bizler, şu iki zamiri karıştırıyoruz:

Senin kitabın var mı?
Senin gittiğin yer.

İlkinde, sahiplik var, iyelik, yani have fiili, Do you have a book? olacak.

İkincisinde ise, the place which you went. Yani burada, sahiplik yok. Aslında, bu, sen’in. Yani senin değil sen. Bizler ise Türk mantığı ile your went place diyoruz. Yani your (senin) ile you (sen’in) i karıştırıyoruz.

Veya diyelim, Helen’in problemi var.

Helen’in. Türk mantığı ile düşünürsek Helen’s. Helen’s has a problem. Doğrusu she has a problem. Helen’s olarak düşününce, her has a problem oluyor ki yanlış.

Yani, bizler senin ile sen’in arasında kalıyoruz. You went, sen gittin, your went, senin gittiğin.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder