29 Mayıs 2018 Salı

Kedi Dili



Bizim sokağın üst köşesinde bir manav var. Karşı köşesinde de bir balıkçı. Her zaman önünden geçerim ikisinin de. Alışveriş de yaparım. Her zaman gördüğüm bir teyze vardır.

Bu akşam da gördüm teyzeyi, balıkçıda. Ya levrek alır ya da sardalya. Sordum teyzeye, neden hep bu ikisini alıyorsunuz, diye, mesela dedim neden somon almıyorsunuz hiç? Çünkü, kedilerim somon yemiyor dedi.

Ayrıca, balıkları hep kendim temizliyorum, balıkçı temizleyince kafalarını ve kılçıklarını alıyor, o zaman kedilerime veremiyorum dedi. Ne hoş dedim.

Madem ilgilendin, dur sana bir şey anlatayım diye ekledi. Evimde üç kedi var, bahçeye de kediler gelir, tam onyedi kedi olurlar, benimkilerle birlikte.

Bir haftasonu bir akraba düğünü için başka şehre gittim, döndüm, eve gelirken birbuçuk kilo sardalya aldım, diye devam etti. Eve girdim, kızarttım, bahçeye koydum, gazete kağıtlarının üzerine, benimkiler de çıktı dışarı.

Balıkları bırakıp bahçe kapısından eve doğru gittiğimde bir baktım, on yedi kedi eve girmiş, sardalyeyi yemek yerine evin içinde beni bekliyorlar. Yani, demek istiyorlar ki, biz balıkları değil seni özledik.

Pat diye öptüm teyzeyi yanağından.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder